Ömer KAYA Kimdir ?
Ş.GENÇER O.: Ömer Kaya öncelikle hoş geldin. Geçtiğimiz hafta sonu Türk yarışçılığının en büyük koşusu Gazi Koşusu’nu kazandın seni tebrik ediyorum. Önce okuyucularımıza kendini tanıtır mısın? Sonra jokey olmaya nasıl karar verdin ondan bahseder misin?
Ö.KAYA: 1986 Şanlı Urfa doğumluyum. Bildiğiniz üzere biz ailece atçılıkla uğraşıyoruz. Ben atları çok seviyorum. Ufak yaştayken hep jokey olacağımı hayal ediyordum. Bir gün Remazan Abim İstanbul’a çağırdı sınav var diye. Selim Abim izin vermedi başta. Sonra Mehmet ve ben İstanbul’a geldik sınava girdik. Sonra kazandık eğitime başladık. Ben daha sonra Elazığ’a gittim mahalli yarışlarda at binmeye. Orada başımdan ilginç bir olay geçti.
Ş.GENÇER O.: Daha okuldan mezun olmamıştın yani?
Ö.KAYA: Evet daha mezun olmamıştım. İzin alarak at binmeye gittim ve okula oradan kupa getirdim. Başımdan geçen ilginç olay ise ilk bindiğim attan düşmem oldu. Mahalli yarış için pist kepçeyle yapılan bir çalışma sonrasında yapılmış bir pistti. Toz toprak oluyordu yarış esnasında ve pist kenarında yığılmış malzemeler vardı. İlk bindiğim at Zehra’ydı ve bu atla kenardaki yığına girmiştim. İkinci hafta bindiğimde tabela yaptım. Üçüncü hafta ise koşu kazandım.
Ş.GENÇER O.: Bu durumda Ömer Kaya daha binicilik kariyerinin başında kupayla tanışan ender jokeylerden biri oldu. Peki sonra Aprantilik kariyerin nasıl oldu ondan bahsedelim?
Ö.KAYA: 1996 yılında mezun oldum. 1997 yılında at binmeye başladım. İlk birinciliğimi Çerkezkızı isimli at ile yaptım. 1999’un başında Halilağa isimli safkan ile 50. yarışımı kazanıp jokey oldum. Bu dönemde yine ilginç bir olay yaşadım. Ben yılın aprantisi seçilmiştim ve Hong Kong yarışlarına gidecek aprantilerden biri olarak seçildim.
Ş.GENÇER O.: Fakat biz senin Hong Kong’a gidemediğini biliyoruz.
Ö.KAYA: Evet gidemedim. Çünkü o dönemde 2 yarışım vardı ve ben at binmeye devam ediyordum. İki yarış daha kazanıp jokey olunca Hong Kong yarışlarına almadılar. Tjk’den bana kazanırsan gidemezsin diye bir uyarı yapılmadı. Gitmeye hak kazandım ama jokey olduğum için gidemedim. Taylan Bağcı yerime giden apranti oldu.
E.ÖZSU: Ömer Kaya’nın başarılı olması bir tesadüf değil. 1997 yılında kariyerine başladın kısa sürede jokey oldun. Bu dönemde ‘Yılın Aprantisi’ seçildin. Son Gazi Koşusu’nu da birinci oldun ve ne kadar başarılı bir jokey olduğunu bu anlamlı yarışı kazanarak gösterdin. Bu formun ile Aşkıner ile de kazanarak çıkışını sürdürüyorsun. Seni tebrik ederim. Ekürinizin atlarına daha çok tercih edildiğini görüyoruz bu karar nasıl alındı?
Ö.KAYA: Ben Aşkıner’e daha önce binmiş ve kazanmıştım. Bu yarışında da yine ben bindim ve güzel bir koşu kazandı Aşkıner. Ekürimizin atlarına İstanbul’da Mehmet ve Selim Abim biniyor. Bizde kararları hep Remazan Ağam verir. Benim fedakarlık yapmam gerekliydi. Aile kararı ile ben Ankara’ya gittim. Ekürimizin Ankara’daki atlarıyla orada ben ilgileniyorum. Bu nedenle daha çok Ankara’da at biniyorum.
Ş.GENÇER O.: Peki Ankara’da başına gelen bir kaza vardı. Sanırım ayağını kırmıştın?
Ö.KAYA: 2001 yılında Temmuz ayındaydı sanırım. O sezon jokeyler arasında Ankara’da önde gidiyordum. Cenk Şamlı’nın bir atı vardı. Seyis tokayı açamamıştı. At da biraz huysuzlaşmıştı. Muhittin Korkmaz’ın çalıştırdığı bir at vardı hızlanmış iki at geliyordu. Kaza oldu ayağım iki atın arasında sıkıştı. Attan tabiri doğru olursa uçtum. Kendimi yerde bulmuştum ayağım ters dönmüştü.
Ş.GENÇER O.: Tekrardan çok geçmiş oldun diyelim, sonra neler oldu pistlere ne zaman dönüş yapabildin?
Ö.KAYA: Sağolun, hastaneye gittik tedavi yapıldı. Yaklaşık 4 ay sonra Urfa yarışlarında tekrardan at binmeye başladım. İyi hatırlıyorum ilk bindiğim at da Navaron olmuştu. Bir süre sonra favori bir İngiliz atı ile kazandım ve bu benim için bir çıkış oldu.
E.ÖZSU: Ailenizde bir dayanışma var bunu dışarıda görüyoruz. Peki yarış içinde bu durum nasıl?
Ö.KAYA: Yarış içinde bütün jokeyler abi kardeştir. Benden büyüklerin hepsi abimdir saygımı gösteririm. Birinci olmak için gerekli mücadeleyi her zaman yaparım.
E.ÖZSU: Bu faul olayları açısından değerlendirsen nasıl?
Ö.KAYA: : Ben yarış içinde faulsüz binerim. Ama atın bizim kontrolümüz dışına çıktığı anlarda fauller oluyor. Bunda akrabalar ile ilgili özel bir durum yok, kontrol dışı faul olayları yaşanması normaldir.
Ş.GENÇER O.: Ankara’da at biniyor olmandan bahsetmiştik. Urfa ve Elazığ yarışlarında at binen iyi jokeylerden birisin.
Ö.KAYA: Evet siz sormadan ben söyleyeyim. Urfa ve Elazığ’ı tercih etmemin sebebi ailemin atlarıdır. Öncelikle ailemizin atlarına binmek için gidiyorum. Teklif geldiği sürece de diğer atlara da binerim. Ben insanları kırmayan bir jokeyim. Hatır için çok ata bindim kesinlikle maddiyat ile ilgili bir durum yok.
Ş.GENÇER O.: Bu şehirlerde eğer iyi jokeyler at binmez ise yarış sonuçlarında gerçekten bir istikrarsızlık olacaktır. Bu nedenle iyi jokeylerin buralarda da at binebilmesi gerekir.
Ö.KAYA: Ben formunu korumaya özen gösteren bir jokeyim. Her sabah idmana gidiyorum ve Urfa – Elazığ yarışları benim formda kalmak içinde tercih ettiğim şehirler oluyor.
Ş.GENÇER O.: Gelelim Inspector’a. İlk olarak Inspector’u nerede gördün, bu ata binmen için nasıl bir teklif yapıldı?
Ö.KAYA: Inspector’u ben tercih etmedim. Ona binmiş olmam aslında bir mucize. Şimdi ben İstanbul’da at binmiyorum ya Remazan Abime söyledim bana daha fazla şans verin diye. İstanbul’da 2007 yılında bir tek Hicran isimli atımızla bir koşu kazanmıştım. 16 Mayıs’ta Remazan Abim Keberlikaya ve Şartlı-1’de Kurtuluşkaya’ya yazmıştı. Adil Yılmaz deklere günü Remazan Abimi kapıda görmüş ve beni sormuş gelecek mi diye. Abim de hayırdır demiş. O da atımız var diyince Remazan Abim tamam biner demiş. Başka jokeylerle de temas kurulmuş ama kısmet banaymış.
Ş.GENÇERO.: Peki Remazan Bey’in sizi ata yazdırdığını ne zaman öğrendiniz?
Ö.KAYA: Program çıktı sonra baktım beni Inspector’a da yazmışlar. Adana’da iken ben Adil Yılmaz’ın bir atını çalıştırıyordum. Ata biz ‘Deve’ lakabını koymuştuk. Çünkü o dönemde bir şeye benzemiyordu. Daha sonra baktık ki benim Adana’da çalıştırdığım at yani ‘Deve’ Inspector’muş. İnceledik atın performansını gördük iki aydır koşmamış. Şansını zayıf gördüm ama yarışta elimizden geleni yaparız diye düşündüm. Yarış günü atı gördüm çok şaşırdım. Çünkü Adana’daki at gitmiş başka bir at gelmişti. Bana taktik olarak önde kaç dediler. Start aldığında biraz ağır çıktı. Baktım geri kalacak hemen iterek öne çıktım. Sonra son metrelere kadar iyi gittik ama ezeli rakibimiz olacak olan Arsenic’e geçildik.
Ş.GENÇER O.: Yarıştan sonra Inspector ile ilgili düşüncen ne oldu?
Ö.KAYA: Ümit geldi yarıştan sonra at da bir şey var mı ? diye sordu. Dedim ki at süper. Daha sonrada biner misin diye sordu. Bu ata binilmez mi dedim.
Ş.GENÇER O.: Bu yarışı sonrasında Inspector’un Gazi için deneme amaçlı olarak Sait Akson koşabilirdi ama koşmadı?
Ö.KAYA: Sait Akson öncesi Ümit beni telefonla aradı nereyi koşalım diye konuştuk. Dedik ki Sait Akson’da ciddi rakipler var. Kimseyle gücümüzü denemeyelim Gazi Koşusu’na daha rahat girelim ve Kısa Vadeli koşuyu koşmaya karar verdik.
Ş.GENÇER O.: Bu koşu Prof. Aziz Ergin koşusuydu ve kolayca kazandınız. Kazandıktan sonra Gazi Koşusu sıcaklığını daha yakın hissetmeye başladınız mı?
Ö.KAYA: Bu koşuyu kazandıktan sonra Gazi Koşusu’nu da kazanacağına inanmıştım. Hafta içi Perşembe günüydü ve idmana gidiyordum. Selim Abimi gördüm ‘gözün aydın dedi Gazi’ye at bulmuşsun’. Preveze Koşusu’nda Arsenic’e geçildiğimizde önde niye kaçıyorsun idareli gitsen kazanırdın demişti. Gazi Koşusu’nda başarılı olacağımı da bana söyledi.
Ş.GENÇER O.: Gazi Koşusu’nun havası nasıldı neler hissettin?
Ö.KAYA: Maiden bir koşuda favori bir taya bindiğimde kazanacağıma ne kadar inanıyorsam Inspector’a o kadar güveniyordum. Son metrelerin çok zor geçeceğini de biliyordum. Arsenic, Salvatore, Topor gibi rakiplerimiz son metrelerde bizi geçmeye gelecek bunu biliyordum. Koşuda beklediğimiz şekilde geçti. Son metrelerde Arsenic geldi ama kazanmak bize nasip oldu.
E.ÖZSU: Ömer Kaya başarısını neye bağlıyor?
Ö.KAYA: Ben başarımı öncelikle Remazan Abi’me borçluyum daha sonra da Selim Abi’me. Bugün bir yere geldiysem Abilerimin büyük emeği var. Yarışçılıkla ilgili Selim Abim’den çok örnek aldığım nokta var. Ailemin de yarışlara beni motive etme noktasında destekleri var.
E.ÖZSU: Ömer Kaya yarışların dışında zamanını nasıl geçiriyor?
Ö.KAYA: Ben idmana sürekli çıkan bir jokeyim. Hemen her sabah idmana gidiyorum. Sonrası malum deklere ve öğleden sonra da yarışlarımız oluyor. Daha sonra Ankara’da olduğum için ahırlara gidip atlarımızla ilgileniyorum. Çünkü biz de ayrı diye bir şey yok. Akrabaların tüm atları ile ilgileniriz. Kalan kısıtlı zamanda Bilardo oynarım, kağıt oyunlarından oynarım. Futbol ile ilgilenirim. Fanatik bir Galatasaray taraftarıyım ve Hakan Şükür’ün hayranıyım. Yabancı futbolculardan ise Hagi’ye hayranım. Benim lakabım ise Jardel’dir.
Ş.GENÇER O.: Inspector ile Gazi’yi kazandıktan sonra hayatında değişiklik oldu mu? İstanbul’da at binmediğin için seni 2. hatta 3. sınıf jokey görenler oluyordu, şimdi nasıl sana bakış açıları değişti mi?
Ö.KAYA: Evet sanırım bunu hissediyorum. İnsanların bakış açısında değişiklikler var.
Ş.GENÇER O.: Dönem dönem aldığın cezalar ile gündeme geldin. Son aldığın cezayı yorumlarsan neler söyleyeceksin?
Ö.KAYA: Urfa’da kazandım diye enseye bastığım bir koşu olmuştu orada hatalı olan bendim. Fakat 2007 yılı içinde aldığım bu son ceza olayında suçsuz olduğuma inanıyorum. Atımın birincilik şansı kalmamış yarış içinde de sorun göstermişti. 4. olma şansını kaybedeceğini anlayınca atı üzmemek için yavaşlattım. Ama kazama gayreti içinde olmadığımdan ceza verdiler.
Ş.GENÇER O.: Inspector ile bu sezon hedef yaptığınız koşular var mı?
Ö.KAYA: Ben Inspector’un gerçek gücünü herkesin bundan sonra daha iyi göreceğini düşünüyorum. Atın sahibi ve antrenörüyle görüşüp ona göre yarış seçeceğiz. Klasik koşulara katılması beklenen bir sonuç tabii ki. Şu ana kadar çok fedakarlık yaptım seçici davranıp atına binemeyeceğim kişilerden anlayış bekliyorum.
Ş.GENÇER O.: Sürekli olarak artan bir grafiğe sahipsin. Her yıl kazanma yüzden artıyor? İstanbul’da daha fazla at binmen gerektiğine inanıyoruz. Bunu hak eden jokeylerin başında geliyorsun.
Ö.KAYA: Aldığımız karara göre artık İstanbul’da daha fazla at bineceğim. Ama seçici davranıp atına binemeyeceğim kişilerden anlayış bekliyorum. Şu ana kadar çok fedakarlık yaptım Elazığ, Urfa gibi yerlerde bundan sonrası için anlayış bekliyorum.
A.Zilcioğlu: Ömer ben seni önce kutluyorum Gazi birinciliğin için. Her zaman beğendiğim bir jokey oldun. Olduğun yerden daha iyi bir yerde olman gerektiğini düşünüyorum. Süha Abi ile konuştuğumuz da bunu sıklıkla dile getiriyoruz. Bundan sonra daha seçici olup İstanbul Koşuları’nda daha fazla at binmeni bekliyorum. Sana soracağım soru Ali Reis ile ilgili olacak. Bana gelen maillerde şunu söylüyor yarışseverler. Ömer Kaya iyi bir jokey biz bunu biliyoruz. Fakat Ali Reis’in dışarıdan gelmediğini biliyor olduğu halde neden dışarıdan gelmekte ısrarcı oldu?
Ö.KAYA: Yarış içinde bariyere sıfır giden Cihaner gibi bir rakibimiz vardı. İç kulvarı seven Mukadder gibi başka rakiplerde vardı. Koşunun gidişatından dolayı içeriden gidemedim. Bir ara 400’de denedim ama olmadı.Hem ben İlkbahar bana teklif edilmediği için ne kadar üzüldüm bunu biliyor musunuz? İlkbahar bana teklif edilmediği için uyuyamadım ben.
A.Zilcioğlu: Evet hatta bir ara Sadettin sana hafif bir faul yaptı. Ve maillerde bunun için de kızıyorlar sana. Neden şikayet etmedi diye. İlkbahar kendi atları ondan etmiyor diye düşünülmüş.
Ö.KAYA: Benim itiraz etmeme gerek yok ki. Son günlerde görüyoruz yarışta bir durum varsa komiserler inceliyor. Varsa bir faul komiserler görür müdahale ederdi. Hem ben İlkbahar bana teklif edilmediği için ne kadar üzüldüm bunu biliyor musunuz? İlkbahar bana teklif edilmediği için uyuyamadım ben. Atın dışarıdan gelmeme diye bir sorunu da yok. Daha önce Ekinokshan, Kılıçbaylım gibi atları dışarıdan gelerek geçmiştik. Bu arada atımız yarışta ayağını incittiği için 1 hafta çalışmayacak istirahat edecek. Başarısız olmasında ayağını incitmesinin de etkisi var.
Ş.GENÇER O.: Ömer Kaya şu an at binmekte olan apranti kardeşlerine ve apranti okulunda şu an eğitim alan aprantilere nasıl bir mesaj vermek ister?
Ö.KAYA: Bu işte başarılı olmak için idmana çok önem versinler. Kendilerini iyi yetiştirsinler. Herkese karşı saygılı olmayı başarabilsinler. Kötü alışkanlıklar edinmesinler ve bir gün sıranın onlara geleceğini unutmasınlar.
Ş.GENÇER O.: Ribella – Selim Kaya, Sabırlı – Halis Karataş gibi ikililer var seni de Inspector ile bir ikili olarak düşünüyoruz. Umarım beklediğimiz gibi çok başarılı olacaksınız. Ve son olarak söylemek istediğin bir sözün var mı?
Ö.KAYA: Inspector çok iyi bir at ondan büyük başarılar bekliyorum. İyi bir ikili olduğumuza inanıyorum. Son sözüm Gazi Koşusu sonrasında Selim Abim’le karşılaşma anımızı unutamıyorum. Gazi sevincimi onunla paylaşırken ağladım. Büyük bir mutluluk yaşadım. Allah her jokeye böyle bir mutluluğu nasip etsin.
Ş.GENÇER O.: Sevgili Ömer Kaya seni tekrardan tebrik ederken bizi zaman ayırdığın için sana teşekkür ediyorum.
6 Ekim 2016 tarihinde Ankara 75. Yıl Hipodromu'nda günün 2. koşusunda BEYBARAN isimli safkandan düşerek beyin kanaması geçirmiş 10 Ekim 2016 günü yaşam mücadelesini kaybederek hayatını kaybetmiştir.
|